İlmi Etüdler Derneği (İLEM) İhtisas Çalışmaları bünyesinde Ekim 2014’te başlatılan “Türkiye’de Sosyal Politika Aktörleri Atölyesi”nin ürünü olarak bir ekip tarafından hazırlanan edisyon kitap “Türkiye’de Sosyal Politika Aktörleri: Zemin ve Uygulama” adıyla Nobel Yayınları tarafından basıldı.
Devamını oku...
|
Nasıl ki toprak yeşermek için suya ihtiyaç duymakta ise, muhtaç olan insan da hayatını devam ettirebilmek için yardıma ihtiyaç duymaktadır. Muhtaç olan insan, bir nevi gölgedir; muhtaçlığından dolayı maddi olarak karanlıktadır. Bundan dolayı muhtaç olanlara yardım etmek, onların karanlıklarını ışığa dönüştürmek demektir. İşte “sosyal yardım” bu dönüştürücü vazifeyi yerine getirmektedir. Sosyal Politikalarda Can Simidi SOSYAL YARDIM adlı bu kitap, bu dönüştürücü vazifenin boyutlarını, “efradını câmi ağyarını mâni” tarzında ele almaktadır.
Yazarı: Faruk Taşçı
Kitapçılardan edinebilirsiniz.
Devamını oku...
|
Sosyal Politika Ahlakı, sosyal politikaya "dar anlamda" ve sadece bir "disiplin" gözüyle bakmanın ötesinde, "geniş anlamda" ve "disiplinler arası" bir bağlamda bakabilmeyi mümkün kılan ve böylece bir sosyal politika düşüncesinin geliştirilebileceğini söylemeye çalışan bir içeriğe sahiptir. Kitap, bu içeriği ortaya koyarken düşünce üretiminin tek boyutluluk değil, çok boyutluluk gerektirdiğini merkeze alan bir metot kullanmaktadır.
Bu çok boyutluluk, insanın kendi dünyasını ve yaşadığı toplumu (psikoloji ve sosyoloji) dikkate almayı, inançlarını (din) göz önünde bulundurmayı ve içinde bulunduğu ekonomi-politik havzayı görmeyi gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla sosyal politika ahlakından bahsetmek için psikoloji, sosyoloji, din ve ekonomi-politik bilim alanlarıyla irtibatlı bir zemin oluşturmak lazımdır.
Devamını oku...
|
Türkiye'de sosyal politikalar ile ilgili eserlerin sayısı hızla artmaya devam ediyor. Bu artışa katkı sağlayan eserleden biri Nobel Yayınları tarafından basıldı.
Betül Altuntaş'ın editörlüğünde "Dezavantajlı Gruplar ve Sosyal Politika" adı altında yayımlanan kitapta, engelliler, yaşlılar, göçmenler başta olmak üzere çeşitli dezavantajlı gruplar refah devleti ve Türkiye bağlamında ele alınmaktadır.
Kitap'ta yer alan yazılardan bazıları şöyle:
- Betül Altuntaş - "Sosyal Refah Politikaları ve Sosyal Hizmetler Dönüşürken Dezavantajlı Grupları Yazmak"
- Abdullah Karatay - "Kamuda Dönüşüm ve Çocuk Koruma Politikasında Değişim Eğilimleri"
- Faruk Taşçı - "Refah Devleti ve Yaşlılık Algısı: Türkiye Üzerinden Değerlendirmeler"
- Volkan Yılmaz - "Tarihsel Gelişimi ve Güncel İkilemleriyle Türkiye’de Engellilik ve Sosyal Politikalar"
Daha fazla bilgi için tıklayınız...
Devamını oku...
|
Medeniyetlerin kendi yaşam biçimleri ile uygarlık seviyelerini yansıtan en karmaşık ve kapsamlı yapı olan şehrin mekânlarını, sosyal, kültürel arka planlar olmadan anlayıp algılayabilmek mümkün değildir. "Mekânın doğasını" anlama çabası olarak adlandırabilecek çalışmalar sayesinde mekânla insan, mekânla toplum, mekânla mekân ve mekânla kentin ruhu arasındaki ilişkiler bütünü kavranabilmiş olunacaktır. Kaldı ki mekânla toplumun ve insanın ilişkisi, bu ikisi üzerinden mekânla mekânın ilişkisi anlamına gelmektedir. İnsanın ve toplumun mekânla ilişkisi ise mekân üzerinden kendileriyle ilişkilerini ifade etmektedir. Bu yönüyle "şehircilik sosyal bir faaliyettir." "Bir nesne olduğu kadar, bir özne de olan kentin organik ve sembolik yapısı bir cetvel ve bir pergelle anlaşılamaz.
Devamını oku...
|
İnsan birey olmanın ötesinde çevresini oluşturan toplumsal ve fiziksel ögerlerle birlikte sosoyla bir varlıktır. Birey, sosyo-kültürel yaşantısını, kentsel fiziksel çevre kurgusu içerisinde dış mekanlar, bu mekanlardaki yaşantı ve aktiviteler ile sürdürmektedir. Kent mekanlarının şekillenmesinde, mekan kullanıcılarının (toplum ve birey) fiziksel çevre ile ilişkileri, mekanı algılamaları, anlamdırmaları ve bu fiziksel çevre içindeki davranışları, önemli rol oynamaktadır. Bu mekanlarda insanlar diğer insanlarla ve ait oldukları toplumla doğrudan iletişim kurabilir; kendileri için bir şeyler görebilir, deneyimleyebilir ve toplum duygusunu hissedebilirler. Bu doğrultuda, toplumun oluşum süreci, bireyler ve toplum arasındaki ilişkinin fiziksel çevre tarafından desteklendiği yerler olan açık kamusal alanlarda başlamaktadır.
Devamını oku...
|
Şehre ve onun mekanlarına olabildiğince farklı gözle bakmayı hedefleyen bu çalışma aynı zamanda şehirle ruh dünyası arasında da bir irtibatın olduğunu izah etmeyi hedeflemektedir. Zira şehrin bizatihi kendisinin veya ona ait bir mekanın, o mekanı ortaya çıkaran hayat biçimi ve inanç değerleri olmadan anlaşılıp algılanabilmesi mümkün değildir. Şehre bu anlayışla bakıldığında her biçimin bir arka planı olduğu anlaşılacak ve onu yorumlayıp anlayabilmek kolaylaşacaktır. Cemiyetlerin değerlerinin toplamının mekan organizasyonu olan şehri tam olarak algılayabilmek için onu var eden değerlere ve tarihi sürece göz atmak gerekir.
Devamını oku...
|
Kentsel dönüşüm Türkiye’de ve dünyada akademisyenlerin, kent plancılarının, mimarların ve yerel yöneticilerin uzun süreden beri gündeminde yer almaktadır. Ancak kentsel dönüşüm tüm aktörleri ile birlikte akılcı politikalarla ve bütüncül bir yaklaşım içerisinde geliştirilmelidir. Bu bütüncül yaklaşımın içerisinde, sosyal yapının yerinden edilmeden, ekonomik ve fiziksel yapılanmanın iyileştirilmesi, dönüştürülmesi gerekliliğini daha önceki yapılan uygulamalardan öğrenilen derslerdendir.
Devamını oku...
|
"Kentleşme ve Sosyal Politikalar" atölyesi, en temelde hem kente hem de sakinlerine dair bir sosyal politika düşünüşü geliştirme çabası olarak değerlendirilebilir. Atölye sonrasında hazırlanan bu kitabın ilk bölümünde kentleşme ve sosyal politika ekseninde yaşanan tartışmalara, ikinci bölümde ise Esenler'de sosyal politikanın gündemine ilişkin hazırlanan makalelere yer verilmiştir.
Bilgi için:
Esenler Belediyesi veya http://www.sehirdusunce.com
Devamını oku...
|
Esat Ertaç Erbesler’in kitabı ‘Bosna’da Egemenlik Sorunu-Dayton Anlaşması’
Esat Ertaç Erbesler’in kaleme aldığı ‘Bosna’da Egemenlik Sorunu-Dayton Anlaşması’ (Biyografi Net Y. İstanbul 2014) adlı eser, bir süreç yaşanırken incelenen bir konu olması hasebiyle ayrıca önemli. Eserde tarihsel boyut ele alınırken, aynı zamanda bugün yaşanan sorunların algılanması ve çözüme katkı sunulması da gözetilen bir yaklaşım olmuştur.
Küreselleşen Dünya’da iç sorunlar, artık bir ‘dış sorun’ haline gelmiştir. Hiçbir ülke; iç meselesini, dış müdahaleden uzak tutamamaktadır.
Devamını oku...
|